Yeni Mesleğim : Freelance Çalışan!

Son zamanlarda blog yazamadığımı fark etmişsinizdir. Bunun başlıca sebebi iş değişikliğim ve yeni işimde pazarlamanın ana basamaklarından biri olan tutundurma basamağı üzerinde çok çalışıyor olmam. Geçtiğimiz yıl yaz sezonu sonuna kadar Turizm ile uğraşırken, mevcut ekonomik kriz ve sonrasında bize olan olumsuz yansımalarından kurtulmak adına iş değiştirme kararı aldım. Uzun yıllardır kısmen hobi olarak gördüğüm ama hep hayalini kurduğum Web tasarım ve Web programcılık konusunda kendimi geliştirmeye, bu konuda serbest çalışan olarak kariyer yapma kararımdan sonra başımdan geçenleri, izlediğim adımları ve karşılaştığım zorlukları paylaşmaya çalışacağım bir içerik olması adına, bu yazıyı mümkün olduğunda detaylandırmaya çalışacağım. Freelance iş modelinin yeni yeni gelişim gösterdiği bir ortamda böyle bir içeriğin, bu yolda yürümek isteyenlere yol gösterici olmasını umuyorum. Freelance nedir?, Nasıl Freelancer Olunur?, Freelancer ne kadar kazanır? Gibi sorulara cevap vereceğim uzunca bir yazıya başlıyoruz…

Freelance Nedir?

Freelance iş modelini kısaca tanımlamak gerekirse; Çalışma saatini ve kazancını sizin belirlediğiniz, yeteneklerinizi nakde çevirmek için girişimlerde bulunduğunuz bir iş modelidir diyebilirim. Zamandan ve mekandan bağımsız, ne kadar çalışırsan o kadar kazanırsın mantığıyla işleyen bir sistem düşünün. Örnekleyerek ele almak gerekirse, ben web tasarım, programlama, seo ve içerik üreticiliği yapıyorum. Bir müşteri bana iş verdiğinde, o işin bir deadline( bitirme tarihi ) oluyor. Bu bitirme tarihine kadar hangi gün ne kadar ve hangi saatler çalıştığım benim planlayacağım bir durum. Ay üzerinden düşündüğünüzde, ne kadar hızlı teslimat yaparsanız ve revizyon (düzeltme) talebi olmayan işler yaparsanız kazancınızı artırma olasılığınız da o kadar artıyor. Yani kısacası Freelancer (serbest çalışan) olmak, çalışacağınız ücrete ve süreye sizin hükmettiğiniz bir iş modeli ile çalışmak olarak da tanımlanabilir.

Nasıl Freelancer Olunur?

Aslında bunun pek çok yöntemi var. Ben genel olarak bionluk, sadeceon gibi platformlarda ilan açarak, sosyal medya da bu işi yaptığımı mümkün olduğu kadar fazla insana duyurarak, kişisel web sitemi yayına açarak ve WOM ( word of mouth ) yani kulaktan kulağa bilgilendirme yöntemlerinin bir karması ile olaya başladım. Önce ilanlarımı oluşturdum, sonra sosyal medya da ilanlarımla paralel içerikler paylaşmaya başladım. Aldığım ilk işlerde, işin boyutuna bakmadan en mükemmel işi çıkarmaya çalıştım. Bu durum portföyüme olumlu yorum, öneri ve yeni müşteri getirme gibi sonuçlarla yansıdı. Bir sektörde pazara ilk defa giriyorsanız, öncelikle müşteri memnuniyetini ve sürdürülebilirliği sağlamak zorundasınızdır. Yani aman iki satır şey yazacağım, bu adamlar zaten bu işten anlamıyor mantığı ile yaklaşırsanız; hiçbir yere varamazsınız.

Freelancer Ne Kadar Kazanır?

Yukarıda Freelance iş modelini tanımlarken zaten bu soruya da kıyısından da olsa değinmiştim. Zaman ve mekandan bağımsız bir iş modelidir ve herhangi bir patronunuz olmadığı için belli bir maaş aralığı yoktur. Kazancınız; sizin yetenekleriniz, hızınız ve müşterinizle olan dialoğunuzla alakalı olarak değişim gösterir. Bazen bir iş gelir 1 günde halleder 1000 lira kazanırsın, bazen 1 hafta çalışıp 1000 lira kazanırsın gibi bir dengesizlik söz konusudur. Eğer bakmakla yükümlü olduğunuz insanlar varsa Freelance iş modeli size tam olarak uymayabilir.

Yaşadığım Olumsuz Durumlar

Şu ana kadar 20 civarı farklı insanla irili ufaklı işler yaptım ve sorun yaşadığım sadece 1 kişi oldu. İsim ve şirket ismi vermeden sizinle durumu kısaca paylaşayım. Bu müşterinin daha önce site taşınması sonucu yaşadığı zorlukla ilgili olarak kendisine çok uygun bir fiyatla yardımcı olmuştum. Daha sonra bana bir pdf dosyası ile elindeki işlerin bir listesini gönderip fiyat vermemi istedi. Bende fiyatlandırma yaparak kendisine dönüş sağladım ama geri dönüş olmadı. İlerleyen günlerde bir şekilde dialog kurduğumuzda bana sadece 1 işi yapmamı istediğini söyledi. Bende tamam diyerek işlem için gerekli bilgileri istedim. Sitenin sorunları ile ilgilenirken, diğer sitelerini bozduğumu iddia ederek tepki göstermeye başladı. Bende yaptığım işi yarıda bırakıp hesaplarından çıkış yaptım. Sonrasında işi aldığım platformda ilanlara göz gezdirirken aynı arkadaşın bu durumu yaşamamızdan birkaç gün önce bir ilan paylaşarak beni suçladığı sorunları çözmek adına birini aradığını öğrendim. Yani adam bir taşla iki kuş vurmanın peşindeyken eline yüzüne bulaştırmış oldu.

Bu gibi durumlar dışında, sadece bu işle uğraşan biriyseniz zaman zaman işsiz kalma durumları nedeniyle sıkılabilirsiniz. Bu gibi boşluklarda yapabileceklerinizi “Önerilerim” başlığı altında paylaşacağım.

Önerilerim

Hem freelancer platformlarında hem de sosyal medya da size ulaşmak isteyen kişilerin hızlı bir şekilde ulaşabilmeleri belki de en önemli tercih sebebi. Çünkü müşteri öncelikle yaşayacağı herhangi bir sorunda karşısında, ona hızla dönüş sağlayan birilerini görmek ister. Zaten ülkemizde bize mal ve hizmet satan şirketlere yapılan olumsuz yorumlara bakarsanız büyük çoğunluğunun “Müşteri Hizmetleri” ve “Destek alamama” sorunları olduğunu görürsünüz. Siz bir freelancer olarak bu havuza düşmemelisiniz. Verdiğiniz hizmeti belli bir ücret karşılığında ve karşılıklı anlaşma ile verdiğinizi unutmayın. Bir müşteri verdiği paranın karşılığını fazlasıyla almak isteyecektir. Herkesin taleplerine saygılı olmayı, verilen ücretin karşılığını aşan durumları da uygun bir dille izah etmeye çalışın. Çünkü karşınızdaki insan sizden beklediği işi zaten bilmediğinden sizden istediği talepler tabiri caizse “astarı yüzünden pahalı” denebilecek türden olabilir. Bu gibi durumları uygun bir dille konuşarak çözebileceğinizi unutmayın…

Yeteneklerinizin, yetkinliklerinizin farkında olun. Her işin üzerine atlayıp ben yaparım demeyin. Bu belki de yapacağınız en büyük hata olacaktır. Nihayetinde ortada 30 günlük bir zaman dilimi ve bu zaman içerisinde bitireceğiniz işlerin karşılığında kazacağınız bir tutar olacaktır. Bilmediğiniz ama çözerim dediğiniz ama sonrasında elinize yüzünüze bulaştırmanızın muhtemel olduğu tüm işler size para, zaman ve müşteri kaybettirecektir. Bilmediğiniz konuya bilmiyorum demeyi ihmal etmeyin. Sonuçta herkes her konuda uzman olamaz.

Müşterilerinize uçuk teklifler sunmayın ama ölü fiyatta vermeyin. Sektör zaten ağzına kadar ölü fiyattan kalitesiz iş yapan insanla dolu. Siz de onlardan biri olmayın. Çünkü günü kurtarma politikaları sonucu geleceğinizi, geleceğimizi baltalamış olursunuz. Sonuçta serbest piyasa ekonomisi, isteyen istediği fiyattan yapar ve buna kimse karışamaz ama, bizler ve sizler fiyatları düşürdükçe insanlar yaptığımız işin aslında basit olduğunu düşünmeye, basitleştirmeye ve ucuzlatmaya başlar ki başladılar da…

Freelancer genel olarak günlük 8 saat çalışma süresi ve ofis gibi ortamlarda çalışma fikrinden uzak durmaya çalışan ve evinin ya da sevdiği diğer ortamların konforunda iş yapmayı seven insanlardır. Bu durum zaten belki de bu iş modelini bana da sevdiren en önemli etken olmakla beraber, disiplin konusunda sorun yaşamanızın muhtemel olduğunu bilmelisiniz. Disiplini elden bırakmamalı ve günlük çalışmanız gereken süreyi kendi standartlarınıza göre belirleyerek sadık kalmalısınız. Dönem dönem yoğun, dönem dönem sakin iş akışları yaşayacaksınız. Bu gibi durumlarda boş kaldığınız dönemleri yeteneklerinizi geliştirmeye ya da yeni yetenekler edinerek daha farklı hizmetler sunabilme olanağına çevirmeye çalışabilirsiniz. Okuduğunuz bir kitap, yazdığınız bir yazı ya da satın aldığınız bir online eğitim belki de hayatınızı değiştirecek olayların ilk adımı olabilir.

Evet şimdilik paylaşabileceklerim bu kadar. Bu iş modelinde devam etmek isteyen ya da farklı soru ve görüşleri olan herkes aşağıdaki yorum kısmından paylaşabilir. Tüm yorumları anında gördüğümü bilmenizi isterim 🙂

Buraya kadar zaman ayırarak okuyan herkese sonsuz teşekkürler. Sunduğum hizmetleri ve freelance hizmetlerimi yayınladığım web sitemi incelemek için buraya tıklayınız. Sevgiyle kalın <3