Gündem
Trend

CORONA – KOVID-19

Gelecek mi gelmeyecek mi, önlem alınıyor mu derken bizim de kapımızda bitiveren büyük bir tehlike ile kaşı karşıyayız. Corona ( bilimsel adı ile Kovid-19 ) şu ana kadar 200’ün üzerinde ülke ve 700.000’den fazla insanı etkilemiş durumda. Ölü sayısı her geçen gün artarken ülkelerin ekonomik ve sosyal alanlarda ciddi önlemler almasına sebep oluyor…

Bir şehir efsanesine göre Çin’in Vuhan kentinde bir kendini bilmezin pazar yerinde yarasa yemesi sonucu sebep olduğu salgının gerçekten nasıl ortaya çıktığı hala resmi olarak açıklanmış değil. Aslında Corona virüsleri ilk defa karşılaştığımız türde virüsler olmasa da, tabiattaki değişimler neticesinde mutasyona uğrayan Kovid-19 kod adlı bu gözle görülemeyen düşman ilk defa insan hayatı için ciddi tehlike arz ediyor. Hal böyle olunca da herkes evlerine çekilmek ve yayılmayı engellemek adına elinden geleni yapmak zorunda.

Yıkıcı Ekonomik Etkiler

Teknolojinin gücünden faydalanarak pek çok iş kolunda insanlar evlerinden çalışma olanağı bulsalar da, hala ciddi sayıda insanın işe gitme zorunluluğu var. Yasaklarla beraber engellenen bu durum ile beraberinde getirdiği ekonomik etkiler de yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Devletler ve özel sektör trilyonlarca dolar destek paketi açıklamış olsalar da insanların bu destek paketlerini ne kadar hissedecekleri ve bu süreci zorlanmadan nasıl atlatacakları hala gizemini koruyor. Bu durumu irdeleyince acaba kapitalizmin sonu geldi mi diye de düşünmeden edemiyorum 🙂

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik buhranın üzerine bir de bu durum pek iç açıcı bir manzara ile karşı karşıya olmadığımızı bir kez daha gün yüzüne çıkartıyor. Diğer ülkelere ve ülke başkanlarının açıklamalarını takip edenler, karşılaştırmalı olarak düşünürlerse ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaklardır. Herkese evde kal çağrısı yapmak doğru bir hareket olsa da, insanların kira, gıda, hijyen ve diğer ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklarının cevabını maalesef kimse vermiyor.

Krizi Fırsata Çevirme Zamanı!

Ekonominin ve iş gücünün bu kadar sallantıda olduğu bir dönemde hazır bu kadar boş vakit varken bu durumu fırsata çevirme şansınız var. Nasıl mı? Ekim ayından beri benim yaptığım gibi yeteneklerinizi keşfetmek, geliştirmek ve paraya çevirmek…

Z kuşağı mensuplarının ( 2000 – Günümüz ) biraz daha şanslı oldukları bir gerçek ama benim gibi Y kuşağı olanlar ve kısmen de olsa X kuşağı büyüklerimizin de yeni bir iş koluna geçebilmesi muhtemel. Freelance çalışma mantığının temelini zaten şu anda yaşıyoruz. Geri kalan size, yeteneklerinize ve planlama becerilerinize kalmış. E-Ticaret gibi yükselen bir trend bu salgınla beraber tavan yapmış durumda. Hal böyle olunca bu sektörde yerinizi almak için acele etmenizi öneriyorum.

Corona’nın sebep olduğu sosyal sorunlar

Salgının başlaması ile beraber sosyal hayatlarından koparak eve kapanan insanlar ve en temelde eşler arası çatışmalar bu süreçte yaşanması muhtemel olaylardan. Çin’de boşanma oranları salgın sonrası artmış! Buradan yola çıkarak ailenize karşı daha sağ duyulu ve uysal olmanız geleceğiniz açısından hayati önem arz ediyor. Unutmayın zorluklar gelip geçici ama aile gelip geçmez, atılıp satılmaz! Eşinizle, çocuğunuzla olan ilişkinize hayat boyu yansıyacak yanlışlar yapmamaya özen gösterin.

Bu süreçte yeni hobiler edinebilir, okumak isteyip vakit bulamadığınız kitapları okuyabilir ve kendinize dair keşfe çıkabilirsiniz. Örneğin bir blog açarak fikirlerinizi insanlara açabilir ya da küçük bir yatırım yaparak YouTube gibi son yılların en önemli reklamcılık başarısının bir parçası olarak gelir elde etmeye çalışabilirsiniz. Hiçbir şey yapamıyorsanız çocuğunuzun gelişimi ile ilgili çalışmalar yapabilir, derslerine yardım edebilir ya da geleceği ile ilgili fikirlerinin oluşmasına yardım edebilirsiniz!

Kimler Tehlikede?

Virüs hemen hemen her yaş grubundan insana bulaşabildiği halde, ölümcül olduğu yaş grubu genel olarak 60 yaş ve üzeri insanlardır. Tabi ben daha gencim bana bir şey olmaz mantığı ile hareket ederseniz 11 yaşında bir çocuğun da bu hastalıktan hayatını kaybettiğini hatırlatmakta fayda var.

Corona ( Kovid-19 )’nın etki ve semptomları

Buna cevap vermek için öncelikle okuduğum yabancı bir makale ve o makalede yer alan virüs hakkındaki bilgileri paylaşmak istiyorum. Makale Johns Hopkins Üniversitesi’ne ait, yani güvenilir bir kaynak olarak düşünülebilir.

“Yeni tip Corona virüsü ( kovid-19 ), dış yüzeyi yağ katmanı ile kaplı bir protein türü. Tek başına cansız olsa da, uygun ortamı bulduğu anda yayılmaya başlıyor. İnsanlara damlacık yolu ile solunum yollarından ya da temas yolu ile cilt üzerindeki yaralardan bulaşabilme potansiyeline sahip. Oldukça bulaşıcı ama bir o kadar da kırılgan… Kütlesindeki RNA sebebiyle hücreye bağlanabilen ve hastaların çoğunda hafif grip belirtileri, kronik hastalarda ise solunum yetmezliğine kadar giden ağır ve sancılı bir süreci tetikliyor…”

Aslında burada tabiatın bize dediği : KİŞİSEL HİJYEN, KİŞİSEL HİJYEN, KİŞİSEL HİJYEN!

Başından beri uzmanların da dediği gibi elleri düzenli olarak kalıp sabunla ve en az 20 saniye süreyle yıkamak, temas ettiğimiz yüzeylerin hijyenini sağlamak, sokağa çıktığımız zaman eve dönüşte elbise ve benzer materyalleri dezenfekte etmek gibi önlemler bizlerin virüsle tanışmaması için önemli. Bunlara ilave olarak tıbbi maske ve latex eldiven de kullanabilirsiniz. Özel olarak imal edilen N95 maskelerin virüs karşısında bir etkileri bulunmamaktadır.

Yaşlıları Koruyun!

Virüs yaşlılarda daha büyük yıkımlara sebep olduğu için çevrenizdeki yaşlıları korumak da gençlere düşüyor. Bir market alışverişini yapmak, varsa köpeğini gezdirmek gibi yarım saatinizi almayacak yardımlarla belki de bir hayat kurtarabilirsiniz. Tabi bu işleri yaparken o insanlara çok yaklaşmadan ve temas etmemeye özen göstererek hareket edin. Kaş yapayım derken göz çıkarmayı kimse istemez. Kuluçka süresi 2-14 gün olan ve bazen hiç belirti göstermeyen, son derece bulaşıcı bir virüsten bahsediyoruz. Yani şu an ben, siz ya da çevrelerimizdeki insanlarda bu virüs kuluçka döneminde olabilir ve bize de çoktan bulaşmış olabilir. O nedenle ailenizle bile teması en azından tedavi bulunana kadar kesmelisiniz.

Kişisel Deneyimim

Beni tanıyanlar Ekim ayından beri izole bir hayat yaşadığımı ve kısıtlı sayıda insanla temas ettiğimi zaten bilirler. Hal böyle olunca bu durum beni çok fazla etkiledi dersem yalan olur. Hala aynı rutinde yaşamaya devam ediyorum. Bu sürecin beni etkileyen tarafları ise sanırım belirsizliğin verdiği gerginlik ve nişanlımı istediğim zaman görememek oldu! Bu sürecin belki de bana verdiği en büyük derste budur sanırım. Fırsatınız varken sevdiğinizin elini tutmanın verdiği o hissi ne kadar özleyebileceğiniz…

Sonuç

Kişisel hijyeninize ve temas ettiğiniz insan sayısını minimize ettiğiniz sürece virüsten korkmanıza gerek yok. Kapanın evinize alın bir sürü kitap okuyun arkadaşım 🙂 Bu süreci ülke olarak el birliği ile fırsata çevirelim. Arayıp da bulamadığınız uzun bir tatil gibi düşünün ve evinizi de All-in-one olarak satın aldığınız bir otel odası gibi… Sevdiklerinizi kırmayın aksine duygularınızı geliştirin… Belirsizlikleri bir kenara bırakıp ön görüler ortaya koyun ve hayatınızı ona göre şekillendirin. Tedavinin yakın bir gelecekte hazır olmayacağı bilim insanları tarafından sürekli tekrarlanan bir bilgi olsa da siz kendi kendinizin tedavisi olun! Bu cümlede sadece Virüsten bahsetmiyorum. Eksik gördüğünüz becerilerinizi ve sevdiklerinizle aranızdaki duygusal bağı tedavi edin. Çünkü zaten yıpranmaya mahkum bir hayat yaşayan biz Türkler için belki de bu karantina farklı bir sosyal dönüşüm yaşamamıza sebep olur.. Kim bilir?

Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Sevgiyle ve Sağlıkla kalın… <3

Yaman

Her ne kadar Turizm ile uğraşsam da web teknolojileri ve tarih konuları benim için kırmızı çizgiler :) Araştırmadan, okumadan ve öğrenmeden duramıyorum. Tabii öğrendikçe de burada paylaşmaya çalışıyorum...

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu